Kadınların yaptırması Gereken Bazı Testler
MAMOGRAFİ İLE MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİS
Özellikle meme kanseri, erken tanı ile ölümcül bir hastalık olmaktan çıktı. Bunun için kadınların 20 yaşından sonra her iki memesini de ayda bir kez kontrol etmesi ve 2-3 yılda bir doktor muayenesinden geçmesi gerekli.
Meme muayenesinin olmazsa olmazı mamografi. Uzmanlar kadınları, 40 yaşından itibaren her yıl mamografi çektirmesi ve eğer birinci derece akrabalarda meme kanseri varsa, sıkı takip altında olmaları gerektiği yönünde uyarıyor.
Mamografide, düşük doz x-Ray, yani iyonizan radyasyon üreten bir tüp ile meme inceleniyor. İnceleme için hasta mamografi denilen röntgen cihazının önüne oturtuluyor. Meme x ışınına duyarlı bir levha üzerine yerleştirilerek sıkıştırılıyor. Ardından radyasyon verilerek, her iki memenin iç yapısının görüntüleri filmde oluşturuluyor.
Mamografi, meme kanserini henüz ele gelen bir kitle olmadan, yani kireçlenme aşamasındayken tespit edilebiliyor. Bu sayede meme kanseri çok erken evrede tedavi edilebiliyor.
SMEAR İLE RAHİM AĞZI KANSERİNE SON
Uzmanlar, 18 yaşını aşmış ve aktif cinsel yaşamı olan her kadınının yılda bir kez düzenli olarak pap smear testi yaptırmalarını öneriyor.
Çünkü bu test sayesinde jinekolojik kanserler arasında 2. sırada yer alan rahim ağzı kanseri, çok erken safhada teşhis edilebiliyor.
Muayene sırasında, özel bir fırça yardımıyla rahim ağzı bölgesinden hücre sürüntüsü alınıyor. Bu sürüntüler patoloji laboratuarlarında inceleniyor. İnce yayma tekniğiyle, rahim ağzı kanserine yol açan Human Papilloma virüsü tespit ediliyor.
YILDA BİR KEZ ULTRASON
Kadın hastalılarında erken tanı için gerekli en önemli yöntemlerden biri de vajinal ultrason. Uzmanlara göre, yakınması olsun veya olmasın her kadın yılda bir kez ultrason muayenesinden geçmeli.
Vajinal yolla yapılan ultrasonda, iç organlar çok daha net bir şekilde izleniyor. Yumurtalıkları ve rahmi daha iyi görebilmek için ince bir sonda vajinaya yerleştiriliyor. Ekranda beliren görüntü, kadının sağlığı hakkında bilgi veriyor.
Jinekolojik ultrason ile karın organları, özellikle de rahim, yumurtalıklar ayrıntılı bir şekilde değerlendiriliyor. Rahmin yapısı, pozisyonu, büyüklüğü, rahimden kaynaklanmış tümörler, miyomlar saptanabiliyor. Bunların yanı sıra rahim içi zarı, yani endometrium değerlendirmesi de yapılıyor. Aynı şekilde yumurtalıkların yapısı, yumurta geliştirme kapasiteleri, yumurtalık kistleri saptanabiliyor.
KAN TAHLİLLERİ SAĞLIĞI ELE VERİYOR
Düzenli olarak yaptırılan kan tahlilleri, genel sağlık durumu hakkında bilgi veriyor. Uzmanlara göre herhangi bir yakınma olmasa da, 35 yaşından itibaren 2 yılda bir kan tahlili yaptırılmasında yarar var.
Damardan kan örneği alındıktan sonra laboratuarlarda alyuvar ve akyuvarların durumuna bakılıyor, lökositler inceleniyor. Testlerden alınan sonuçlara bakılarak vücutta enfeksiyon ve alerjik bir durum olup olmadığı tespit edilebiliyor. Kolesterol ve kan şeker değerleri hakkında bilgi ediniliyor.
MENOPOZDA KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ ÖNEMLİ
Menopoz ile kendini gösteren kemik kırılmaları riski, osteoporoz tanısı ile konuyor. Özellikle ailede osteoporoz hastasının varlığı, kemik mineral yoğunluğu ölçümünün önemini artırıyor. Kemik mineral yoğunluk ölçümü, hiçbir hazırlık gerektirmeden, vücuda bir zarar vermeden, özel bilgisayar programı ve hassas ölçüm yapan dansitometri cihazlarıyla yapılıyor.
Bu yöntemle vücudunuzdaki kemik yoğunluğu ölçülerek kemik erimesi riski tespit ediliyor. Erken teşhis sayesinde, ileri yaşlarda ciddi ve yaşamsal problemlere yol açan kırıkların oluşması önlenebiliyor.